Siber takip suçlarıyla ilgili yasal düzenlemeler ve cezalar, ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir. Genel olarak, bu suçlar ceza kanunları çerçevesinde “hakaret”, “şantaj” ve “kişisel verilerin ihlali” gibi suçlar olarak değerlendirilmektedir. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) gibi düzenlemeler, izinsiz veri toplama ve kullanmayı suç sayarken, bazı ülkelerde özel olarak siber suçları kapsayan yasalar da bulunmaktadır.

Uluslararası anlaşmalar, siber suçlarla mücadelede iş birliği ve standartlar için önemlidir. Cezalar arasında para cezaları, hapis cezaları ve idari cezalar yer alabilir. Ancak mevcut yasal çerçeveler, hızla değişen dijital tehditlere yeterince adapte olamayabilir ve delil toplama süreçleri gibi uygulama zorlukları, mağdurların yasal süreçlerde zorlanmasına neden olmaktadır.

Türkiye'de ısrarlı takip suçu (stalking), Türk Ceza Kanunu’nun 123/A maddesiyle düzenlenmiştir ve bir kişiyi fiziksel olarak ya da iletişim araçları yoluyla sürekli takip ederek huzursuzluk verme veya güvenliğinden endişe duyulmasına neden olmayı kapsar. Cezası altı aydan iki yıla kadar hapis olabilir. Mağdur kişi çocuk, boşanma aşamasındaki eş, ya da ısrarlı takip yüzünden okulunu/işini bırakmak zorunda kalmış biriyse, ceza bir yıldan üç yıla kadar çıkabilir. Ancak tek seferlik yapılan bir eylem ısrarlı takip suçunu oluşturmaz çünkü ısrar unsurunu taşımaz. (detaylı bilgi için bkz.)

Siber takip suçlarıyla etkili bir şekilde mücadele edebilmek için dinamik ve kapsamlı düzenlemelere ihtiyaç vardır; eğitim, farkındalık ve iş birliği konularında da çabaların artırılması gerekmektedir.


En son değiştirme: Pazartesi, 7 Temmuz 2025, 3:37 PM